Sağlık

“6 Ekim Yönetmeliği Sağlıkta Dönüşüm Sanayi Sisteminin Doktorlara Müdahalesidir” (Özel Haber)

İzmir Tabip Odası Başkanı Op.Dr. Süleyman Kaynak, Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, ücretsiz doktorların çalışma koşullarına darbe niteliğindeki 6 Ekim yönetmeliğinin 7 bin değil, 200 bin hekime yönelik müdahale yönetmeliği niteliğinde olduğunu söyledi.

TTB ve Tabip Odaları İcranın Durdurulması İçin Yargıya Başvurdu

  Sağlık Bakanlığı tarafından 6 Ekim’de yayınlanan ve doktorların özel hastanelerde ücretsiz çalışma koşullarını kısıtlayan “Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” için süre dolmak üzere. Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere illerdeki tabip odaları, istenen değişikliğin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 1219 Sayılı Tabiplik Kanunu ve Yönetmelik’e aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması için yargıya başvurdu. Özel Hastanelerde. Yargının yürütmesini durdurmayı umut eden odalar ve sivil toplum kuruluşları kamuoyunu bilgilendirmeye devam ediyor. İzmir Tabip Odası Başkanı Op.Dr. “Doktorlardan başka seçenek bırakmadan kümese kapatılarak daha fazla yumurta vermeleri isteniyor” dedi. Süleyman Kaynak, Yönetmelik hakkında Bilim Sıhhat Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunarak soruları yanıtladı.

“6 Ekim Yönetmeliği Sağlıkta Dönüşüm Sanayi Sisteminin Doktorlara Müdahalesidir”

“7 bin değil 200 bin hekim mağdur olacak”

Yönetmelik yürürlüğe girerse; İstanbul’da 4 bin olmak üzere 7 bin ücretsiz doktoru ve bu doktorlardan hizmet alan yaklaşık 3 milyon vatandaşı, doktorlarla çalışan sağlık ve büro çalışanlarını kısa vadede etkileyecek. Başkan Kaynak, düzenleme konusu uzun vadeli ise; Kamuda çalışan, emekli olan, emekli olacak ya da kendi hür iradesiyle çalışmak isteyebilecek doktorları sayarsak, buna dayanarak 200 bin doktorun mağdur olacağını söyledi. doktorların özgürce çalışması ve vatandaşların doktor seçme hakkı elinden alınacak. Kaynak, “Bir yolu kapatıyorsunuz. Bir kamu kurumunda çalıştım. Emekliyim. Ve bu yönetmelik yürürlüğe girerse çalışamayacağım. Klinik açmak istiyorum. Açarsam hastalarımı ameliyat edemem çünkü özel hastanelerde yüzde 15-30 kadro kısıtlaması var.”

“Düzenleme değil, müdahaledir”

Amaçlarının uygulamaya son vermek olduğunu belirten Kaynak, “6 Ekim tarihli bu yönetmelik, özel hastanelerin çalışma durumuna ilişkin, serbest çalışan doktorlar ile özel hastaneler arasındaki bağlantıyı düzenleyen bir yönetmelik olarak çıkarılmıştır. Ancak doğrudan serbest meslek sahibi hekimleri hedeflemektedir. Özetle yönetmelik diyor ki: Eğer doktor olarak özel bir meslek icra ediyorsanız, işinizi özel hastanelerde organize ediyoruz. Ve bu yönetmeliğe göre özel hastanelerde ekip sayısına bağlı olarak yüzde 15 veya yüzde 30 kadro kriteri dışında özel hastanelerde işlem yaptıramaz, hasta yatıramaz, ameliyat edemezsiniz. Özel bölümde takım sorunu dillere destan. Neden özel hastaneler ve özel kurumlar kendi ihtiyaçlarına ve çalışma koşullarına göre doktor ataması yapamıyor? Burada Sağlık Bakanlığı diyor ki, ‘Ben düzenleyici olduğum için özel sektör için doktor kadrosu, personel sayısı gibi bazı düzenlemeler yapmak zorundayım.’ Ancak özel sektörde bu ekip sistemi oluşturulduktan sonra bir grup yönetmelikle çok farklı hedeflerle veya hedefsiz müdahale edilmektedir. İşte bu müdahalelerden biri. Ancak burada en çok etkilenen kısım ücretsiz doktorlar. Kanunla tanımlanan bir süreç, yönetmelikle aşılmaya çalışılmaktadır. Çoğalan bu düzenleme de aslında hukuka aykırı olduğu için geçerli olmaması gerekir. Ancak tabi ki yasal bir süreç bunu yeniden netleştirecek” dedi.

“6 Ekim Yönetmeliği Sağlıkta Dönüşüm Sanayi Sisteminin Doktorlara Müdahalesidir”

“Bakanlık üçüncü bir seçenek istemiyor”

İzmir Tabip Odası Başkanı Op.Dr. Süleyman Kaynak, 6 Ekim’deki düzenlemenin ardından 100’e yakın serbest doktorun yürütmenin durdurulması talebiyle mahkemeye başvurduğunu belirterek, istenen değişikliğin anlaşılabilmesi için büyük resme bakılması gerektiğini vurguladı. Kaynak, sözlerine şöyle devam etti: “Sağlık Bakanlığı yani kamu yönetiminin uzun vadede bunu yapmaya çalıştığını düşünüyoruz. Bir yerde kamu kurumları, bir yerde büyük zincir özel hastaneler olacak. Ve çok olmayacaklar. Eğer doktor ya da halk orada çalışmaz ise bu özel hastaneler zinciri adeta işverenlerinin emrinde çalışan bir emekçi konumuna girecek. Bakanlık, kamu yönetimi için üçüncü bir seçenekten kaçınmaya çalışıyor. Hatta tüm dünyada sadece sağlık hizmetinin yaklaşık 100 milyar dolarlık bir hacme sahip olduğu hesaplanıyor. Bu doğal diğer sektörler de işin içine girince 10 trilyon dolara çıktığı söyleniyor. Sağlık sistemi ile temas halinde olan çok büyük bir sektör var. Bu çok büyük miktarda kelime. Bu miktarı tüm dünyada ve Türkiye’de uygulayan doktorlardır. Mümkün olduğu kadar az ve çok doktor çalıştırırsanız sektör olarak daha çok paranız olur. Çok az paraya çok çalışabilirseniz, kârınız da çok olur. Tavuğu tavuğun içine koyup başka seçenek bırakmadan mümkün olduğu kadar çok yumurta vermesini istemekle ilgili bir şey.”

Sağlık Sektörü Eleştirisi

Sağlık Bakanlığı tarafından 20 yıldır sağlıkta dönüşüm sistemi adı verilen bir sistemin uygulandığının altını çizen İzmir Tabip Odası Lideri Kaynak, “Sağlıkta dönüşümün özü, sağlığı kârlı bir ticari sistem haline getirmekten geçiyor. Ticari bir sistem kurulduğunda, bir işletme haline gelecek ve kamu dahil tüm sağlık sistemi ve tüm sağlık kurumları bir işletme haline gelecektir. Daha fazla hasta görün, gece gündüz çalışın, endüstrinin büyümesi için daha fazla reçete yazın. Büyük kar hacimleri elde edin. Sektördeki donanım satıcıları, altyapı firmaları, ilaç firmaları gibi her türlü paydaş; Doktorların ürettiği bu hizmetin sonuçlarından yararlanarak bu sektörün büyümesini istiyor. Bu nedenle sağlıkta dönüşüm aslında bunu hedefleyen bir sistemdir. Ticarette ne kadar çok müşteriniz olursa o kadar başarılı olursunuz. Bunu eski bakanların ağzından duyduk. Hastaya müşteri gibi davranılacak, hastaya müşteri gibi davranılacak. Dolayısıyla sistem olabildiğince çok hasta, daha fazla teknoloji, daha büyük hastaneler yaratmaya çalışırken kartopu gibi büyüdü ve çalışamaz hale geldi. “MHRS, buzdağının suyun üzerindeki görünen kısmıdır.”

“Kamu Yararı Yok”

Yönetmelik yürürlüğe girerse ne olacak? Oda Başkanı Kaynak sorumuzu yanıtladı: “Eğer özel hekimlik kaldırılırsa kamuda acil durumlar olur ve aciller şimdiden ağzına kadar dolmuştur. Hastaları fiyatlarını yükselterek seçecek olan özel hastaneler kalacak. Halktan hizmet alamayan insanlar ya oturacaklar ya da başka çareleri olmadığı için acil servislerden hizmet almaya çalışacaklar. Özel hastanelerin hastaların ızdırabını dindirmek gibi bir hırsları yok. Özel hastanelerin temel amacı para kazanmaktır. Mağdur doktorları da işe alamazlar. Ortaya çıkacak açığı kapatamazlar. Özel şube için ekip planlamasını da halk yapıyor. Buradaki tuhaflık, esasen özel hastane işvereninin kamunun başı olması. Sağlık Bakanı. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir tuhaflık. Bu düzenlemeden tüm özel hastaneler değil, büyük hastaneler yararlanacak. Kamu yararına bir düzenleme değildir; vatandaşın doktor seçme hakkını ortadan kaldıran bir düzenlemedir.”

3 bin ekim yurt dışına gitti, bir daha dönmemek üzere

İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde doktorların yurtdışına gitmesinden başka çaresinin kalmayacağını belirterek, “Türk doktorları dünyanın her yerinde görev yapıyor gibi görünüyor. Şu anda Almanya, Fransa, Amerika’ya bir akım var. Bu gidişle Tayland’dan Japonya’ya, Endonezya’dan Jibuty’ye kadar çalışacak. Türkiye, doktorlara dünyanın en kötü çalışma ortamını sunan bir yer haline geldi. Kamu ve özel hastaneler dışında çalışma imkanı bulamayan doktorlar üçüncü bir seçenek olan yurt dışı yaratmaya çalışacaklar. Çünkü bu yönetmelik uygulanırsa Türkiye’de doktorların başka çalışma alanı kalmayacak. Bu yıl yaklaşık 3 bin doktor dönmeden yurt dışına gitti. Yönetmelik yürürlüğe girerse önümüzdeki yıl bu sayının daha da artacağını ve sadece yeni mezunların değil, kendi hesabına çalışan, çok başarılı ve hasta portföyü yüksek doktorlarımızın da ülkeyi terk edeceğini düşünüyoruz. Bu büyük bir sorundur. Hatta Cumhurbaşkanı gidecekseniz gidin dedi ve bu tıp camiasında büyük bir kırgınlık yarattı.

Kamu usulüne uygun olarak oluşturulmuş mu?

Son olarak yargıdan karar alınmadığı takdirde tıp camiasını derinden yaralayacak bir sistemin gelme ihtimaline karşı nasıl bir çalışma yaptıklarını ve düzenlemeye çok az bir zaman kaldığını sorduğumuzda sorusunun yürürlüğe girmesine ilişkin Lider Kaynak, “Tabib odaları kendi ölçekleri ve güçleri çerçevesinde harekete geçti. . 6 Ekim’de çıkan yönetmeliğin ardından gece toplantısı yaptık. Doktorlarımızı bilgilendirdik. Ardından bir basın toplantısı düzenledik. İl sağlık müdürlükleri önünde yine basın açıklaması yaptık. Maalesef kamuoyunda gerekli farkındalık oluşturulamadı ama elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Yine bu konuda geçen hafta İstanbul’da bir çalıştay düzenlendi. Orada Türk Tabipleri Birliği ve tabip odalarının liderleri bir araya geldi. Bu konuda farkındalığı artırmak için toplantılar ve uyarılar yapılacak. İzmir’de Aralık ayının son haftasında yönetmelikle ilgili bilinçlendirme çalışmaları yapacağız” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Türk, rus, özbek Bağcılar escort bayan iletişim
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort